Ana içeriğe atla

YEŞİL YOL


·         Yoruldum, patron.Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum.Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun? Karanlıktan korkuyorum patron lütfen ışığı kapatma.
·         Bir kez daha yaratamadığımızı yok etmeyi başarmıştık.
·         Filmlerde ucuza kurtulunuyor. Masumiyet de ucuz. Bir çeyrek ödüyorsunuz ve bunun karşılığını alıyorsunuz. Gerçek hayatta ise bedeller daha yüksek ve yanıtların çoğu da farklı.
·         Televizyon fena değil, ona karşı değilim, ama insanı dünyadan koparıp yalnızca kendi camına bağlamasını sevmiyorum. En azından o bakımdan radyo daha iyiydi.
·         Onları sevgileriyle öldürdü,” dedi John. “Birbirlerine olan sevgileriyle. Nasıl olduğunu anlıyor musun?
·         Sanırım hiçbir şeyi asla tamamen silip atamazsınız dünya denen bu karanlık aynadan.
·         Sanırım size kimin zarar verdiğini bilmezseniz, geceleri uykunuz kaçmaz.
·         Yalnız ve korkmuş olmak herhangi bir yaşta çok kötü ama sanırım en fenası yaşlıyken.
·         Bazen neden yoktur. Asıl korkunç olan da bu.
·         Büyük baskı altında insanlar çözülebilirler. Kendi kendilerine zarar verebilirler. Başkalarına zarar verebilirler.
·         İnsanın eli yarı evcilleşmiş bir hayvana benzer; çoğu zaman iyidir ama bazen kontrolden çıkıp gördüğü ilk şeyi ısırır.
·         Hayatımda gurur duymadığım birkaç şey yaptım,” dedi. “Ama ilk kez gerçekten cehenneme düşme tehlikesi hissediyorum.
·         Yaşamımın o döneminde tanıdığım insanlardan bazıları (çoğu korkunç insanlardı) ancak gülerken normal görünürlerdi.
·         Onda hayvanat bahçesine hayvanları görmek için değil de kafeslerinin içinde onlara taş atmak için giden zalim bir oğlan çocuğunun kalbi vardı
          Anılarımdan bazıları çok korkunç, ama yine de, tıpkı kalemtraşın kalem ucunu sivrilttiği gibi, bunların da belleğimi ve bilincimi keskinleştirdiğini hissediyorum. Bu da acılara dayanma gücü 
     sağlıyor
Yeşil Yol / Stephen King

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TESADÜF

Bazen herşeyi tesadüf deyip geçiştiriyoruz,oysa hayatta hiçbirşey tesadüf değildir.Herşeyin bir hesabı vardır,onuda yaratan,yapan bellidir zaten.

DİNGİNLİK

BAZEN BIRAK BİR YAPRAK GİBİ KENDİNİ SULARIN KOYNUNA ALIP GÖTÜRÜR SENİ BİLİNMEYEN ÖTELERE

Bir Dehanın İzleri – II.Abdülhamid Han, Talha Uğurluel

Medeni adam dostunu düşmanını tefrik etmemeli, her ikisine de aynı muameleyi yapmalı. Zira düşmanlara açıkça husumet göstermek akıl karı değildir. Dostlara da fazla güvenmek ahmaklıktan ileri gitmez, biz daima İngiltere’nin dostu görüneceğiz. Fakat onun hislerini, fikirlerini, siyasetini de bileceğiz. – Ermenileri Osmanlı Devleti’ne karşı alabildiğince kışkırtan Gladstone’un İngiliz Müstemleke Nazırı iken Lordlar Kamarası’nda söyledikleri de İngilizlerin bu coğrafyadaki ince hesaplarını açıkça ortaya koyuyordu. O gün Gladstone eline Kur’an-ı Kerim’i alarak kabinedekilere göstermiş ve: “Eğer bu kitabı Türklerin elinden alamazsak onları asla yenemeyiz” demişti. – Abdülhamid Han, hayatına kasteden ve ölüm cezasına çarptırılan mahkûm ile bizzat görüşür. Hususi dairesine kabul ettiği Jorris ile saatlerce baş başa kalır. Ne konuşmuştur, neler sormuştur bunu kimse bilmiyor. Tahsin Paşa, ‘Avrupa’da ayrılıkçı Ermeniler aleyhine çalışmak üzere kendisine vazife verdi’ diyor. ...