Ana içeriğe atla

İNSANLAR ÖLÜYOR

Diyebilirsiniz ki “Mısır’da insanlar ölüyor”. Evet, aslında Fransa’da da ölüyor. Belki daha çok. Ama polis ve asker kurşunuyla değil. Onun için belli olmuyor. Fakirlere, kimsesizlere, yaşlılara yönelik kamu hizmetleri  gerilemekte. Hastahanede kalması gereken insanlar evlerine gönderiliyor. Daha geçen hafta sohbet ettiğim bir hemşire isyan ediyordu:
“Sadece göstergeleri düzeltmek için kanserli bir hastayı evine gönderdik. Durumu ağırdı. Aldığı ilaçlar ve yaşı itibariyle yoğun bakımda kalmalıydı. Ama emir geldi. Evine yolladık. Bir gün sonra ölüm haberi geldi. Hastahanede kalsaydı da ölebilirdi. Ama o zaman istatistiklerimizde ölüm sayısı artardı. Evinde ölmesi idarenin işine geliyor.”
Elbette kamu harcamalarındaki gerileme yeni değil. Meselâ acil servislerin küçültülmesinin ardından Fransa’yı vuran 2003 sıcaklarında resmî rakamlara göre bir kaç hafta içinde 14 binden fazla insan öldü. Cesetleri koyacak yer bulamayan devlet sebze ve meyve depolarına el koymak zorunda kaldı.
Evet… Göstergeler “iyi” olsun diye işini kötü yapmak zorunda bırakılan polisler ve hemşireler arasında intihar artıyor. Ama bu da bir gösterge ve rahatsız edilmek istemeyenler rakamları saklamanın yeni yollarını bulacaklar elbet.  (derindüşünce.org)

Yorumlar

  1. Herkes bir yol tutmuş gidiyor, kıstıkları hatta öldürdükleri vicdanlarıyla.
    ölüm kokulu sağır ve kör bedenler....

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

samimiyet

TESADÜF

Bazen herşeyi tesadüf deyip geçiştiriyoruz,oysa hayatta hiçbirşey tesadüf değildir.Herşeyin bir hesabı vardır,onuda yaratan,yapan bellidir zaten.

TARİH TANIKLARI

 1904 yılında açılan New York metrosu Atom bombasından 20 dakika sonra Nagasaki, 1945  Titanik 1912'de limandan ayrılırken