- Fransa 640.679 km² yüzey ile Türkiye’den biraz küçük, 66 milyon nüfusu bize yakın, 2,8 trilyon $ GSYİH ile Türkiye’nin 3.5 katı zengin.
- Fransa sömürmeye devam ettiği “eski” sömürgelerinden altın, uranyum, petrol ve doğal gaz çalmaya devam ettiği için zengindir.
- Elektriğinin %75’i nükleer enerjiden gelir, bu skorda dünya birincisidir. MW kurulu güç olarak ABD öndedir ama toplam ABD enerjisinde bu oran %20.
- Nükleer kaynaklı elektrik sayesinde Fransa petrol bağımlılığını azaltmıştır ama petrol tedarikinde sürekli bir aksamaya tahammülü yoktur.
- Britanya gibi bir sömürge imparatorluğunun mirasçısı olması Fransa’ya bazı avantajlar verir. Askerî üslerinin yaygınlığı gibi.
- Fransa’ya binlerce km uzakta ufacık adalar üzerine kurulu üsler ve uçak gemileri sayesinde Fransa’nın askerî manevra kabiliyeti yüksektir.
- Askerî teknolojilerdeki seviyesi ve üslerin yaygınlığı + Afrika’daki etkisi dikkate alınırsa Fransa’nın BM’deki 5 vetocudan biri olması daha iyi anlaşılır.
- Fransa son günlerdeki grev ve polis şiddetiyle Türkiye’nin gündemine girdi. ASALA ve PKK’ya verdiği destek sebebiyle Türkler “oh olsun” diyor.
- Hollande ve Valls hiç kuşkusuz son 50 yılın en kötü siyasetçileri olarak tarihe geçecekler. Fransa’yı hazır olmadığı bir reforma soktular.
- Meclisten geçirmeye çalıştıkları yeni çalışma kanunu adeta köleliği yasal hale getiriyor, işçilerin son 50 yılda kazandığı hakları iptal ediyor.
- 2ci Dünya savaşından sonra başa geçen de Gaulle kusurlarına ve zalimliğine rağmen (en azından) Fransa’ya faydası olmuş bir adamdı.
- De Gaulle neden zalimdi? Madagaskar, Cezayir ve Nijerya’da insanlara yapılan zulümleri tetikledi ve/veya sürdürdü.
- Ancak de Gaulle eğitim, savunma, enerji, altyapı, dış politika gibi bir çok konuda Fransa’yı güçlendirmiştir.
- Ancak Fransa’da siyasetçilerin kalitesi 1980’lerden sonra hızla düşmeye başladı. Belki de mazlumların ah’ı?
- Chirac son derecede fırsatçı ve laf ebesiydi. Avrupa Birliği’ni iç politikada kullanıp zayıflattı. Ancak Sarkozy daha beter çıktı.
- Sarkozy ile “popülizm” tavan yaptı. Ucuz ırkçı çıkışlarla oy arttırmaya çalışırken devraldığı 1500 milyar € kamu borcuna 500 milyar daha ekledi!
- Hollande ve Valls kendilerini savunmak için “enkaz devraldık” diyebilirlerdi ama adeta Sarkozy’den bile daha kötü olmaya çalışıyorlar.
- Sadece parti etiketinde kalan “Sosyalist” parti Sarkozy’den bile daha kapitalist/vahşi liberal. Fransızlar sosyalist parti bürolarını taşlıyor.
- Fransa’da hükümetin yapmaya çalıştığı şeyin 1980’lerde Thatcher’in reformlarına benzetebiliriz. Ama birkaç fark var.
- Thatcher zalim ve ahlâksızdı ama zeki bir kadındı. Hollande ve Valls zalim olmakla beraber aptallar.
- Thatcher ekonomiden anlıyor ve sendikaların gücünü biliyordu ama o bile kömür madenlerini kapatırken, British Telecom’u özelleştirirken çok zorlandı. Hollande ve Valls anlamıyor
- Falkland savaşı çıkmasaydı (? Yapay olarak çıkartılmasaydı) Thatcher bir daha seçim kazanamazdı. İngilizler yuttu ama Fransızlar terör savaşını yutmayabilir.
- Neticede Fransa hükümeti ülkenin en güçlü sendikalarından biriyle kapışıyor ama “siz güçsüzsünüz” diyor. Bilek güreşi uzun sürebilir.
- İşçi – patron – hükümet kavgalarında enerjinin rolü büyüktür. Kömürün daha önemli olduğu yıllarda grev yapan madenciye ateş açılırdı.
- Ancak aynı zamanda kömürün çıkartılması ve trenle taşınması çok işçi gerektirdiğinden işçiler ülkeyi kilitleyip şantaj yapabiliyordu.
- Marshall yardımıyla şekillenen 2ci dünya savaşı sonrası Avrupa’da petrolün payı büyüdü ve bu işçi sendikalarını zayıflattı. Neden?
- 100 ton kömüre eşdeğer petrol için gerekli iş gücü binlerce kat daha az. Petrol tankerleri ve boru hatları bir avuç teknisyenle işliyor.
- Bu sebeple toplam enerjide petrolün payı arttıkça işçi hakları ve demokrasi geriliyor.
- Tanker, boru hattı, yeni petrol arama, rafineri inşaatı milyarlarca dolar yatırım ve sigorta vs gerektirdiği için finans sektörü güçleniyor.
- Kısacası Fransa özelinde hükümetin hataları çok ama gelecek on yıllarda Avrupa’nın tamamında demokrasinin gerilemesini görmek şaşırtıcı olmaz.
- Peki demokrasi gerilerken yerine ne geçecek? Finans – savunma sanayi – medya – gıda – ilaç sektörlerinden oluşan bir oligarşi.
Yorumlar
Yorum Gönder