Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

HALEP DÜNYA MİRASI

Hatırlatmak isteriz ki Halep; bir UNESCO Dünya Mirası Sit alanıydı.

TERÖR

Teröre karşı sıradan vatandaşların yapabilecekleri 3 şey…   Öncelikle terörün amacının bizi öldürmek değil korkutmak olduğunu bilelim. Trafik kazaları, alkol, uyuşturucu binlerce insan öldürür ama terör kadar korkutmaz çünkü “bunlar bana olmaz” deriz. Terör herkesi vurabilir. Polis, asker ve istihbarat görevini yapar ama biz sıradan insanlar nerede durmalıyız? Düşman orduları öldürmek, yıkmak ve ele geçirmek için vurur. Terörün amacıysa korku yoluyla nefreti arttırmak. Demek ki Türk nefreti, Kürt nefreti, Ermeni, Alevi, Suriyeli vb zümreleri hedef alan düşmanca sözler teröre hizmet eder. Her terör saldırısından sonra “filanca yetkili istifa etsin” tarzı kışkırtmalar da artar. Bunlar da terörün hizmetçisidir. Avrupa Birliği, NATO, OECD gibi kuruluşların merkezlerinin bulunduğu Brüksel, Paris vb şehirler dahi terörden korunamıyor. Bu sebeple bir şehirde meydana gelen saldırılar o şehrin polislerinin, istihbaratının vs beceriksiz olduğunu göstermez. Özellikle EYP b...

LOZAN

Lozan intiharını kutsayan bir imparatorluğun şehadetnamesidir! İttihat ve Terakki cemiyetine mensup bürokratik elit Birinci Meşrutiyet’in ilanından itibaren siyasi gücü eline geçirmeye başladı ve 20. yüzyılın başlarında Osmanlı bürokrasini tümüyle kontrol etti. Birinci Dünya Savaşında ve öncesinde pek çok cephede İttihat ve Terakki’ye mensup yüksek rütbeli subaylar görev aldılar. Savaşı, siyaseti, propagandayı yönettiler ve başarısız oldular. Osmanlı İmparatorluğu 1.Dünya savaşına İttihat ve Terraki bürokrasisi önderliğinde girdiğinde üç milyon kilometre kare toprağı kontrol ediyordu ve bunların içinde Musul, Kerkük gibi petrol yatakları, Basra, Hicaz, on iki adalar gibi önemli jeostratejik coğrafyalar bulunuyordu. Aynı ekiple savaştan çıktıklarında ise Osmanlı’yı sekizyüzbin kilometrelik bir alanda enerjiden yoksun, kritik Basra ve Akdeniz limanlarından izole edilmiş bir coğrafyaya hapsetmişlerdi. Ama bu büyük askeri ve siyasi rezalet İttihat ve Terakki cemiyetine ...

SADAKAT

NASIL????????

ATATÜRKÜ KORUMA KANUNU NASIL ÇIKARILDI? Baştan söylemek gerekir ki, tek tek her tarihi şahsiyet için kanun çıkarılmaz. Kanun soyut, genel, eşit ve objektif olmalıdır. Adrese teslim, zata mahsus kanun olmaz… Hiçbir çağdaş ülkede böyle bir kanun yoktur. Hukuk tüm insanları eşit bir şekilde korur. Ünvanlı-ünvansız ayrımı yapmaz. Her insan “insan” olduğundan dolayı saygındır, dokunulmazdır. Hem cesedine hem de şahsiyetine saldırılamaz. Hukukun bu açık hükmüne karşın 1951 yılında Celal Bayar”ın girişimleriyle Atatürk”ü Koruma Kanunu çıkarıldı. Bu kanun dört başı mamur bir provokasyon sonucunda çıkarıldı. 28 Şubat’ta nasıl aniden Aczimendiler diye bir grup türedi ve darbeyi olgunlaştırdıysa; 1950 yılında DP iktidara geçince de aniden Ticaniler diye bir grup ortaya çıktı. Önlerine gelen Atatürk heykeline saldırmaya başladılar. Celal Bayar da hemen meclisi toplayıp böyle bir kanunu zorla çıkarttı. Zorla diyorum; çünkü bu kanuna hem CHP’liler hem de DP’lilerin büyük çoğunl...

KADINLAR VE ERKEKLER

ERKEKLER MARSTAN KADINLAR VENÜSTEN KİTAP ÖZETİ Erkeklerin kadınlar hakkında en sık dile getirdikleri yakınma ise kadınların sürekli onları değiştirmeye çalışmalarıdır. Yalnızca kadının onu olduğu gibi kabullenmesini istemektedir. Erkekler yetenekli ve yeterli olmaya, başarı ve güce değer verirler. Her zaman kendilerini kanıtlanma güç ve becerilerini geliştirme uğraşındadırlar. Bir erkeğin benlik bilinci sonuç alma becerisiyle tanımlanır. Bir erkek için hedeflere ulaşmak çok önemlidir, çünkü bu onun kendini yeterli ve iyi hissetmesinin bir yoludur. Bir erkeğe o istemeden öneride bulunmak, onun ne yapacağını bilmediğini ya da bunu kendi başına yapmayacağını ima etmek demektir. Bir kadın sorunlarını tartışırken, erkek onu fikir danıştığı yanılgısına düşer. Hemen bay tamirci şapkasını takıp fikir vermeye başlar, bu onun sevgisini gösterme ve yardımcı olmaya çalışma yoludur. Yetenekleri eşinin sorunlarının çözümünde işe yaradığında, kendini değerli ve onun sevgisine layık hissed...