Ana içeriğe atla

NERDEN BİLECEKSİN

Felaketin tatlı yüzü

Yazara Mesaj Gönder


1910 SENESİNİN yaz aylarında Amerika’nın güney eyaletlerinden Alabama’daki pamuk üreticileri hayretler içinde kaldılar. Çünkü, o senenin pamuk kozaları, tohumları boş olarak büyümüştü. Sebebi, Meksika sınırından gelen korkunç tahıl kurtlarının, Alabama’yı baştanbaşa istila etmiş olmasıydı.
Bir sonraki sene, kayıpları telafi etmek için çiftçiler daha fazla araziye pamuk ektiler. Herkes merak içinde yeni ürünü bekliyordu. Böcek ve kurtlara karşı değişik ilaçlar da kullanılmıştı. Fakat kurtlar galip çıktılar. O seneki ürün de bereketsiz oldu.
Mahvolma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Alabama çiftçleri, pamuktan vazgeçip mısır, patates, yerfıstığı, şekerkamışı gibi güneyde hiç denenmemiş şeyleri ekmeyi denediler. Bir bakıma iflas bayrağını temelli çekmek anlamına gelen bu deneme herkesin hayretli bakışları arasında umulmadık bir başarıyla sonuçlandı. O sene çok bereketli ürün alındı. Yeni pazarlar da bulundu. Sözün kısası, çiftçiler birkaç sene içinde iki senelik pamuk zararlarını telafi ettikleri gibi, tekrar kalkındılar.
Bu zaman zarfında özellikle Alabama’da ekilen yerfıstığı o kadar çok rağbet gördü ki, burası Amerika’nın yerfıstığı merkezi haline geldi.
On sene bile geçmemişti ki, çiftçiler yerfıstığından hiç hayal etmedikleri miktarda paralar kazanmaya başladılar ve vaktiyle bu tahıl kurtlarını topraklarına gönderdiği için Allah’a şükretmeye başladılar. Sonunda, diğer Güney eyaletleri bu kurtlardan lânetle bahsederken, Alabamalılar, kurtların hatırasını anmak için büyük bir anıt bile yaptırdılar!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TESADÜF

Bazen herşeyi tesadüf deyip geçiştiriyoruz,oysa hayatta hiçbirşey tesadüf değildir.Herşeyin bir hesabı vardır,onuda yaratan,yapan bellidir zaten.

DİNGİNLİK

BAZEN BIRAK BİR YAPRAK GİBİ KENDİNİ SULARIN KOYNUNA ALIP GÖTÜRÜR SENİ BİLİNMEYEN ÖTELERE

Bir Dehanın İzleri – II.Abdülhamid Han, Talha Uğurluel

Medeni adam dostunu düşmanını tefrik etmemeli, her ikisine de aynı muameleyi yapmalı. Zira düşmanlara açıkça husumet göstermek akıl karı değildir. Dostlara da fazla güvenmek ahmaklıktan ileri gitmez, biz daima İngiltere’nin dostu görüneceğiz. Fakat onun hislerini, fikirlerini, siyasetini de bileceğiz. – Ermenileri Osmanlı Devleti’ne karşı alabildiğince kışkırtan Gladstone’un İngiliz Müstemleke Nazırı iken Lordlar Kamarası’nda söyledikleri de İngilizlerin bu coğrafyadaki ince hesaplarını açıkça ortaya koyuyordu. O gün Gladstone eline Kur’an-ı Kerim’i alarak kabinedekilere göstermiş ve: “Eğer bu kitabı Türklerin elinden alamazsak onları asla yenemeyiz” demişti. – Abdülhamid Han, hayatına kasteden ve ölüm cezasına çarptırılan mahkûm ile bizzat görüşür. Hususi dairesine kabul ettiği Jorris ile saatlerce baş başa kalır. Ne konuşmuştur, neler sormuştur bunu kimse bilmiyor. Tahsin Paşa, ‘Avrupa’da ayrılıkçı Ermeniler aleyhine çalışmak üzere kendisine vazife verdi’ diyor. ...