"Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer; Hastayken
yatağa girer dinlenirdim. Ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye
düşünmezdim.. Gül şeklindeki pembe mumu saklamaz
yakardım.. ... Daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim.. Yerler kirlense, masa
örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim.. Oturma
odasında TV seyrederken, patlamış mısır yer. Yerler leke olacak diye korkmazdım..
Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım.. Kocamın
sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.. Saçım bozulmasın diye, arabanın camının
açılmasını önlemezdim.. Eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum..
TV seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.. Ömür boyu
garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım.. Hamileliğimin bir an önce
sona erip, doğum yapmayı dilemek yerine, hamile olduğum her anın tadını çıkarır
ve içimde bir canlı yaratmanın ne kadar harika olduğunu fark ederdim.. Bu o
kadar nadir bir olay ki.. Mucize gibi bir şey.. Çocuklarım beni öpmek
istediklerinde, asla "Önce git ellerini yüzünü yıka" demezdim..
Onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok "özür dilerim"
derdim.. Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını
değerlendirmek olurdu.. Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme.. Küçük
şeyler için şikayet etmekten vazgeç.. Bana benzemeyenler, benden daha çok şeye
sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi.. Bunun yerine,
ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım.. Sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve
duygusal her şey için şükredin.. Tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor..
Umarım her gününüzü değerlendirirsiniz.."
Eline yüreğine sağlık.
YanıtlaSil