Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NEDEN ANNE DİYENLERE

 Neden anne önce, baba sonra diye soranlara: Şikago'da yaşayan ünlü Türk genetikçi Hande Özdinler'in annesinin vefatından sonra yazdığı hem bilimsel hem de duygusal yazısı Mitokondrisi bende kaldı Annem vefat etti, onu yıkadık, pakladık, demir tabuta koyup Türkiye’ye uçakla getirdik. Oğlunun üstüne, eşinin yanına, toprağın içine sanki bir tohum eker gibi nazikçe, dualarla bıraktık. Bir ömür bitti, annem gitti... Ama annemin mitokondrisi bende kaldı. Benim hücremde, benim her hücremde annemin mitokondrisi var. Her nefes alışımda, her kalp atışımda, her elimi uzatışımda, her düşüncemin başlangıcında, ne için enerji harcıyorsa bu vücudum işte orda annemin mitokondrisi var. Annem gitti belki ama mitokondrisi bende kaldı... Enerji santrali, kaynağı anne... İnsanın başlangıcı olan o ilk iki hücrenin yumurta olanı büyük ve zengindir. İçinde bir hücrenin yaşaması, çoğalması, değişmesi için gerekli olan her şeye ve bir ömür gerekli olacak enerjiyi üretecek mitokondriye de sahiptir. Mito...

ÖĞRETMEN OLMAK

2000 yılının Aralık ayıydı. Üniversiteden yeni mezun olmuştum. Çiçeği burnunda bir öğretmen olarak heyecanla derslere girip çıkıyordum. Sınıflardan birinde şartlı cümleleri anlatırken, tahtaya İngilizce bir cümle yazdım. "Evet, çocuklar" dedim. "Tahtada eğer çok zengin olsaydım, anneme ....... alırdım" yazıyor. Cümledeki boşluğu hayal gücünüzü de kullanarak doldurun. Anlaşıldı mı?" Anlaşılmış olmalı ki herkes sessiz bir şekilde dağıttığım küçük kâğıtları aldı ve gözlerini tavana dikip düşünmeye başladı. Beş dakika sonra sınıfı dolaşıp kâğıtları topladım ve tek tek okudum.   Uzay gemisi, Ferrari, Miami'de yazlık, Maldivler'de ada... Ben okuyorum, sınıf gülüyordu. Son kâğıdı içimden okudum. "If I were rich, I would buy flowers for my mom." Cümlenin sahibi, o sene sınıfa yeni gelen çelimsiz, içine kapanık bir çocuktu. "Aramızda çok duygusal bir arkadaşımız var" dedim. "Salim, kalk bakalım. Ne yazdığını arkadaşlarına söyleyebilir mi...

KIYMET

 Huzurevine yatırılan yaşlı bir kadının yazdığı acı dolu bir mektup. Bu mektup şimdiki hayatımızın gerçeklerini anlatıyor..?? 82 yaşındayım, 4 çocuk, 11 torun, 2 büyük torun sahibiyim. Şimdi ise 12 metrekarelik bir odada yalnız başımayım. Artık bir evim, hatta sevdiklerim bile yok. Etrafımda sadece odamı toplayan, yemek yapan, yatağımı havalandıran, tansiyonumu kontrol eden vazifeli insanlar var. Torunlarımın kahkahaları yok artık, büyümelerini, sarılıp öpmelerini, didişip kavga etmelerini izleyemiyorum. Bazıları 15 günde bir, bazıları üç dört ayda bir beni görmeye geliyor bazıları ise hiç gelmiyor. Oysa ben onları bir gün görmesem bile çok özlüyorum. Artık nugget,  sahanda yumurta, etli börek yapamıyorum. Tek bir eğlencem var bulmaca çözmek, işte bununla biraz vakit geçiriyorum. Ne kadar ömrüm kaldı bilmiyorum ama bu yalnızlığa alışmam lazım. Elimden geldiğince benden daha kötü durumda olanlara yardım ediyorum. Sık sık ölenler oluyor çok bağlanmak istemesem de  yine de o...